Antartika’da Tüm Dünyayı Korkutan Gelişme: Deniz Buzu Tarihin En Düşük Seviyesine Geriledi!

ABD Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi tarafından incelenen Antarktika’ya ait uydu verilerine göre, bölgedeki deniz buzu seviyesi küresel ısınma nedeniyle tarihinin en düşük seviyesini görmüş durumda.

Veri merkezinin yürüttüğü araştırmalar, Buzul kıtanın şu anda 17 milyon kilometrekareden daha az bir alanı kapladığını ortaya koyuyor.

Antartika’nın güncel durumu hakkında açıklamalarda bulunan kıdemli araştırmacı Walter Meier, bölgede giderek azalan buz seviyesinin “akıllara durgunluk verecek derecede düşük” olduğunu söyledi.

Gün geçtikçe erimeye devam eden deniz buzunun Antartika için büyük önem arz ettiğini belirten Meier, deniz buzunun güneş ışığını yansıtarak kutup bölgelerinin serin kalmasına ve diğer buzların erimesini engellemede yardımcı olduğunu belirtti.

Kıdemli araştırmacı Walter Meier:

“Bu buz örtüsü olmadan, okyanusun karanlık bölgeleri açığa çıkıyor ve bu yüzden okyanus güneş ışığını yansıtmak yerine emiyor. Bu da bölgeyi ısıtıyor ve buz kaybını daha da hızlandırıyor. Buzun erimesi elbette deniz seviyesinin yükselmesine neden oluyor ve bilim insanları bu yüzyıl içinde dünyanın dört bir yanındaki büyük şehirlerin sular altında kalabileceğinden korkuyor.”

Konu hakkında çalışma yürüten diğer araştırmacılara göre, mevcut düşük deniz buzu seviyesi penguenler, foklar ve diğer Antarktika hayvanlarının yaşam alanlarını tehdit ettiği gibi, ilerleyen süreçte deniz seviyesine yakın şehirleri de etkileyebilir.

Manitoba Üniversitesinden araştırmacı Robbie Mallet, söz konusu verilerin ‘endişelenmeyi gerektirecek düzeyde’ olduğunu vurgulayarak, ‘Bu durum, son 40 yıldır şahit olmadığımız potansiyel olarak Antarktika’daki iklim değişikliğinin endişe verici bir işareti.’ açıklamasını yaptı.

Öte yandan, bilim insanları Antartika bölgesinde yaşanan durumun özellikle kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtların yakılmasıyla oluşan sera gazı etkisinden kaynaklandığını bildirdi.

Exeter Üniversitesi’nden buzulbilimci Profesör Martin Siegert:

‘Sonuç olarak nedeni kesin olarak bilmiyoruz. Antarktika sistemi karmaşık ve örnekleme yetersiz. Kesin bir yanıt almak iyi olurdu ama aslında o kadar da önemli değil.Fosil yakıt yakımını durdurmamak için bunu değişkenliğe bağlamayı kesinlikle göze alamayız Bu çılgınlık olur.”

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz…